Bölüm 31. Eski Çağların Önemli Hammaddesi: Şap (Alum)
Okuduğunuz kitabın ikinci bölümünde, Yılmaz Savaşçın, Assos taşı ile ilgili olarak bizi gizemli bir yolculuğa çıkaracak. Assos taşı (“Asya taşı” olarak da bilinir) üzerine Antik Çağ'dan bu yana çeşitli yorumların dile getirildiğini biliyoruz. “Ölü yiyici” olarak ünlenen Assos taşı, yalnızca ticari bir ürün değildi. Aynı zamanda, çözülmesi gereken bir sırdı ve bu nedenle büyük merak uyandırıyordu. Assos taşından yapılmış lahitlerin içine konan cesetlerin çok çabuk çürüdüğü ileri sürülüyordu. Pek çok araştırmacı, onun “ölü yiyici” özelliğinin doğru olup olmadığını anlamaya çalıştı; ama bugüne değin esrar perdesini aydınlatan olmadı. Zaman içinde, taşın türü ve özellikleri ile ilgili yanlış bilgilerin ortaya atılması (örneğin Assos taşının bir tür kireç taşı olduğu gibi), konuyu daha da karmaşık bir hâle getirdi. Serdaroğlu başkanlığında yapılan kazılar ve Savaşçın'ın çalışmaları neticesinde, Assos ve çevresindeki ocaklardan çıkarılan taşın gerçek hikâyesini keşfetmek mümkün oldu. Bu sürükleyici araştırmanın kilit role sahip öğelerinden biri de, şap mineralidir. Şimdi kısaca, Antik Çağ'dan bu yana şap kullanımına ilişkin bazı örnekler vermek sureti ile, kitabın ikinci bölümüne bir nevi hazırlık yapmış olalım.
Şap, ticari değeri yüksek bir hammadde olma özelliğini uzun zaman korumuştur. Kullanım alanı çok geniştir; öyle ki, şap için eski çağların petrolü yakıştırmasını yapabiliriz. Boya sabitleyici olarak cam ve dokuma işlerinde değerlendirildiğini biliyoruz. Bakteri oluşumunu önlemedeki tesirinin yanı sıra, kanı pıhtılaştırıcı özelliği sayesinde, tıp ve kozmetik alanında önemli bir yere sahipti. Avrupa'da yüksek kaliteli kağıtların yapımında yine şap mineralinden yararlanılıyordu. Ayrıca, su içindeki yabancı maddelerin topaklaşmasını sağlaması nedeni ile, eski çağlardan bu yana arıtma işlemi için de kullanılmıştır. Şapın bir diğer çarpıcı özelliği, yanmayı geciktirici etkisidir. Eskiden yapılarda ahşap malzeme çok bulunduğu için, yangınlar büyük bir tehlike oluşturuyordu. Ahşap üzerine şap minerali sürüldüğünde, ateşe karşı dayanıklılığı arttırmak mümkündü. Özellikle kuşatma savaşlarında, savunma ve saldırı silahlarındaki ahşap malzemenin korunması için şap biçilmiş kaftandı. Bir örnek vermek gerekir ise: Kuşatma sırasında sur duvarlarını yıkmak veya surların üzerine asker çıkarmak için ahşaptan yapılmış hareketli kuleler kullanılırdı. Bu araçların ateşten zarar görmesini engellemek için, dış yüzeyleri hayvan postları ile kaplanırken, ahşap malzemeye şap veya sirke emdirilmekteydi.*Aynı şekilde, kuşatma altındaki bir kentte, dışarıdan gelebilecek ateşli saldırılara karşı, ahşap yapılar şap ile dayanıklı hâle getiriliyordu.**
Şap, kimyasal özellikleri sayesinde, çok çeşitli alanlarda fayda sağlayan, işlevsel değeri yüksek bir maddedir. Simya çalışmalarında da oldukça popüler bir malzemeydi. Avrupa'nın özgürlükleri kısıtlayıcı Orta Çağ ortamı, sayısız gizli haberleşme yönteminin icat edilmesine neden olmuştur. Porta*** ve Tiritemiyus**** gibi yazarların eserlerinde gizli haberleşme ile ilgili çok sayıda yöntem zikredilmiştir. Şap ve sirke kullanarak “görünmeyen mürekkep” üretmek bunlardan yalnızca bir tanesiydi. Bu işlemde amaç, yumurta üzerine dışarıdan bakıldığında kimsenin görmediği bir iletiyi yazmaktı. Tarifi şu şekildedir: Şap tuzu, bir miktar sirke içinde eritilerek yazı yazmak için gerekli karışım hazırlanır. Önceden iyice kaynatılmış olan yumurtanın kabuğu üzerine, karışıma batırılan bir fırçanın yardımı ile yazı yazılır. Yumurta, kuruması için bir süre bekletilir, böylece üzerindeki yazının tamamen kaybolması sağlanır. Son aşamada ise, yumurta, iletiyi alacak kişiye gönderilir. Alıcı, dışarıdan bakıldığında gayet sıradan görünen yumurtanın kabuğunu soyduğunda, gizlenmiş yazıyı okuyabilir; çünkü tüm yazı yumurtanın dış beyaz katmanı üzerine geçmiştir. Özellikle zindana atılmış kişilere haber göndermek için akla uygun bir yöntem gibi durmaktadır. Bu taktiği denemek isteyen okuyucu olursa, şaplı yumurtayı yememesini tavsiye ederiz.
Görünmez mürekkep kullanımı ve şifreleme yöntemleri gibi gizli haberleşme teknikleri, insanlık tarihinde uzun zamandan beri uygulanmaktadır. Doğal olarak, söz konusu taktiklerin hepsi Orta Çağ'da icat edilmedi. Antik metinler, pek çok konuda olduğu gibi, bu alanda da araştırmacılara ilham kaynağı olmuştur. Örneğin Porta, eserinde Teğofırastos'tan alıntılar yapar. Teğofırastos'un, ağaç gövdesi üzerinde kendiliğinden oluşmuş gibi görünen yazı ve işaretlerin nasıl yapıldığını tarif ettiğini anlatır. Bu yönteme göre, ağaç gövdesinin üst yumuşak kabuğu sıyrıldıktan sonra alt katmanlara işaret veya yazılar oyulur. Tekrar kapatılan sıyrılmış kabuk gövdesi, doğal gelişimini sürdürür. Zamanla, yapılan işaret veya yazı, ağacın dış yüzeyinde belirmeye başlar. Teğofırastos, bu çeşit kurnazlıkların, özellikle “ilahî mesaj” gibi sunulduğunu belirtir. Çeşitli bitki veya hayvan kürkleri üzerinde birtakım yazı ya da sembollerin ortaya çıkması, günümüzde de rastladığımız olgulardır. Şans eseri olanları bir tarafa bırakırsak, bunların çoğu, kökeni çok eski zamanlara dayanan, “aldatma” sanatının örnekleridir.
Şap, kabaca göstermeye çalıştığımız gibi, tarih boyunca sayısız amaca hizmet etmiştir. Günümüzde çoğu alanda yerini farklı malzemelere bırakmış olsa da, çeşitli şekillerde bu doğal maddeden yararlanmaya devam ediyoruz. Daha önce vurguladığımız üzere, kitabımızın ikinci bölümü, gizemli Assos taşının izini sürmektedir ve esrar perdesini aydınlatmak için şap yine başlıca yardımcımız olacaktır.
Bölüm 32. Kitapta Geçen Yabancı Ad ve Terimler
Kitapta geçen bütün özel adlar ve terimler okunuşlarına göre yazılmıştır. Bu konu pek çok açıdan okura yabancı gelebilir ve yadırganabilir. Bununla birlikte Türk Dili'nin yapısı gereği bir Türkçe metinde geçen her sözcük dilin ses bilgisine uymak zorundadır. Aksi durumda bir metni akıcı şekilde okumak için Türkçe dışında dilleri de bilmek zorunlu hale gelir. Bu konu oldukça ihmal edilmiştir ve bunun bir sonucu olarak da tutarsız bir geleneğin oluşmasına neden olunmuştur. Değişim ve gelişim için bir yerden başlamak gerekmektedir. Aşağıdaki listede metinde geçen yabancı sözcüklerin diğer yazılış biçimleri verilmiştir. Böylece okuyucu söz konusu sözcükler ile ilgili bir araştırma yapmak istediğinde zorlanmayacaktır. Liste son aşamasında değildir, zamanla olgunlaşacaktır.
Kelsos // Kelsos/Celsus
Botayi // Botai
Turoğas // Troas
Turoya // Troia
Sıtrabon // Strabon
Satniyoyes // Satnioeis
Piriğamos // Priamos
Müsiyalılar // Mysia-lılar
Mürsilos // Myrsilus/Myrsilosa
Metümnalı // Methymna-lı
Kuroysos // Kroisos
Alyates // Alyattes
Güges // Gyges
Fokaya // phocaia/phocaea
Teğos // Teos
Ayolya // Aeolia
Daryos // Darius/Dareios
Lüsandıros // Lysandros
Aygospotamoy // Aigospotamoi
Antalkidas // Antalkidas
Artakserkses // Artaxerxes
Atarneyos // Atherneos
Hermeyas // Hermias/Hermeias
Evbulos // Euboulos
Bitünyalı // Bithynia'lı
Pilaton // Platon
Pütiyas // Pythias
Kısenokrates // Ksenokrates
Kentavros // Kentauros
Heyron // Kheiron
Nikomahos // Nikomakhos
Miyeza // Mieza
Akademiya // akademia
Epikuros // Epikuros
Timayos // Timaios
Diyogenes // Diogenes
Lükeyon/Likeyon // Lykeion
Teğofırastos // Theophrastos
Aleksandıros // Aleksandros
Aleksandırıya // Aleksandreia
Kısenofon // Ksenophon
Küros // Kyros
Babüloniya // Babylonia
Kılerkos // Clearchus
Filipos // Philippos
Miyeza // Mieza
Gıranikos // Granikos/Granikus
Lakoniya // Lakonia
Efesos // Ephesos
purosikünesis // proskynesis
Kalistenes // Kallisthenes
navarhos // nauarchos
Müsiya // Mysia
Kalhedon // Kalkhedon
Evrümedon // Eurymedon
Demofilos // Demophilos
Türtamos // Tyrtamos
Sofokles // Sophocles/sophokles
Diyadohoy // Diadokhoi
Evmenes // Eumenes
Atalos // Attalos
Germanikus // Germanicus
Gayus Kayzar // Gaius Caesar
Kaligula // Caligula
Jüpiter Kapitolinus // Jupiter Capitolinus
Pavlos // Paulos
Aleksandırıya Turoğas // Alexandria Troas
Kıleğantes // Cleanthes/Kleanthes
Sutoğa // stoa
areyopagus // areopagus
Agnostos Teğos // Agnostos Theos
Antigonos Gonatas // Antigonos Gonatas
Simplikiyos // Simplikios
Apateya // Apatheia
Firederik Barbarossa // Frederic Barbarossa
İkoniyon/İkoniyum // Ikonion(Hel.)/Iconium (Lat.)
Kalükadnos // Kalykadnos
Fıranklar // Franklar/Frenkler
Rasıl // Russel (Bertrand)
megafuroneyin // megaphronein
Cerıd Daymınd // Jared Diamond
Homo sapiyens // homo sapiens
kuromozom // kromozom
mitokondiri // mitokondri
Kuloropılast // Kloroplast
Neyandertal // Neandertal/Neanderthal
palestıra // palaestra/palaistra/palestra
Künosarges // Kynosarges/Cynosarges
Kiyanobakteriya // Cyanobacteria
Davidsın // Davidson
gümnazyon // gymnasion
Ishomahos // Ischomachos
harmonya // harmonia
Alkidamas // Alkidamas
Evripides // Euripides
Hetayra // hetaira/hetaera
küliks // kylix
Aspasiya // Aspasia
Arkinasa // Archeanassa
Tağis/Tayis // Thais
Targeliya // Thargelia
Antiyohos // Antiokhos
Tesalya // Thessalia
Zerkses // Xerxes
Kıleğobuline // Cleobulina/Cleobuline
Kantor // Cantor (Georg)
Safo // Sapho
Tales // Thales
Telesila // Telesilla
Pıraksila // Praxilla
Korina // Corinna/Korinna
Pütagoras // Pythagoras
Teyano // Theano
Müyiya // Myia
Mantineyalı // Mantinea-lı
Diyotima // Diotima
Marsilyo Ficino // Marsillio Ficino
Kıratülos // Cratylus/Kratylos
Boyetiyus // Boethius
Kopernik // Copernicus/Kopernicus
Galiley // Galilei
Nivtın // Newton
Sigmund Furoyd // Sigmund Freud
pisikanaliz // psikanaliz
Maroneyalı // Maroneia-lı
Hiparhiya // Hipparkhia
Künik // cynic
Kırates // Crates/Krates
künikos // kynikos
Antistenes // Antisthenes
Lasteniya // Lasthenia
Fileyuslu Aksiyoteya // Axiothea of Phleious
diyabolos // diabolos
diyabaleyin // diaballein
Ahilevs // Akhilleus
hübris // hubris/hybris
Timarkus // Timarchus
Turuva // Truva
Ayaks // Ajax
Koros // Koros/Corus (latin)
Zevs // Zeus
Lovri // Lowry
Teğodosyos // Teodosios
Teğodosyus Dobzansiki // Theodosius Dobzhansky
Aysopos // Aisopos
Firügya // Phrygia/Frigya
Lüdya // Lydia/Lidya
Rodopis // Rhodopis
Apaturya // apaturia
Elefantin // Elaphantin/Elephantine
Elaya-lı // Elea-lı
Gelyus // Gellius
Pompülus // Pompylus
Hiyerapolis // Hierapolis
Epiktetos // Epiktetos
Epafuroditos // Epafroditos
Sutoğacı // stoik/stoic
Yulyus Kaysar // Julius Caesar
Pedagogiyum // pedagogium
Pilinyus // Pliny/Plinius
Piriyene // Priene
Kalistus // Calistus
Nüks // Nyx
Hüpnos // Hypnos
Etiyen Feliks Denin dö Küviye // Étienne Félix d'Henin de Cuvillers
Ceyims Bired // James Brad
Vircinya // Virginia
tırans // trans
Purotireptikos // protrepticus
filosofiya // philosophia
Fırans De Val // Frans de Waal
Edvırd Vilsın // Edward Wilson
Karl fon Lineya // Carl von Linnea
Gimelin // Gmelin
Galenos // Galenos
Piyer Ado // Pierre Hadot
Tirimalkiyo // Trimalchio
Petronyus // Petronius
Seneka // Seneca
Kalvisyus Sabinus // Calvisius Sabinus
Hesiyodos // Hesiodos
Deyipnosofistay // Deipnosophistai
Vespasiyanus // Vespasianus
Domitiyanus // Domitianus
relegatiyo // relegatio
Erih Furom // Erich Fromm
Filo // Philo
kıremasyon // kremasyon
Pitos // Pithos
Heti Goldmın // Hetty Goldman
Kılazomenay // Klazomenai
Antiyokos // Antiochos
Mavzolos // Mausolos/Mausolus Mavzoleyum // Mausoleum
Publiyus Varyus // Publius Varius
Arkayik // arkaik
Gufiye // Gouffier
Ogüst Kont // Auguste Comte
Fıransis H. Bekın // Francis H. Bacon
Cosıf Teçhır Kılark // Joseph Thacher Clark
Luvr // Louvre
Şarl Teksiye // Charles Texier
Evromos // Euromos
Erütray // Erythrai
anasitilosis // anastylosis
rekonstürüksiyon // rekonstrüksiyon
Kavnos // kaunos
kaveya // cavea
Tiritemiyus // Trithemius
farmakos // pharmakos
Karl Gustav Yung // Carl Gustav Jung